KARADENİZ ALTINI
Yemyeşil yaprağımla gül gibi kokuyorum
Sahil yamaçlarından denize bakıyorum
Evlenecek kızlara ziynetler takıyorum
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
Dağ bayır düz tanımam biterim her toprakta
Eksik olmam her evin, sofrasında mutfakta
Aranan bir nesneyim, her bahçede her parkta
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
İkibuçuk yaprağa , her mayıs konuşurlar
Gurbetçi ve yerlisi, bahçeyle buluşurlar
Hasat biter, peşinden rahata kavuşurlar
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
Başıma çok şey geldi, anlatacağım size
Çok şeye tanık oldu, Trabzon, Artvin ve Rize
Nasıl döktüler beni acımadan denize
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
Bardağa akacakken, yok yere beklettiler
Alım merkezlerinde, avlulara döktüler
Pek azda olsa bile, köklerimden söktüler
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
Yeşeren bahçelerde, hasadımla aldandım
Beni toplayan dilber, inan ki sana kandım
Kimi kez kamyonlarda kimi meydanda yandım
Yeşil çay derler bana, Karadeniz altını
Kahve kakao deyip, yan bakana şaşarım
Bazen dekar başına,on kiloya düşerim
Denize döküldüğüm , o kabusu düşlerim
Yeşil çay derler bana Karadeniz altını
Hep olmuşum oyuncak, kör olsun şu zihniyet
Adalet tek dileğim, bitiversin şu gam gasvet
Yıllar oldu beklerim, ne de bitmez şu hasret
Yeşil çay derler bana Kardeniz altını
Misafirlik bitmiştir, yerliyim Rize’mizde
Kar getiren mahsulum, zarar yok bölgemizde
Döviz de vaat ederim, gelişen ülkemizde
Yeşil çay derler bana Karadeniz altını
Ben yerleşmişim artık, nemi boldur yörenin
Nurlar içinde yatsın rahmetli Zihni DERİN
Artık gereği yoktur, ne gamın ne kederin
Yeşil çay derler bana Karadeniz altını
Çokları beni tanır , sadece cam bardakta
Siz beni yudumlayın , kahvaltılarda parkta
İnşallah anlaşıldım, şu birkaç paragrafta
Yeşil çay derler bana Karadeniz altını
Yılmaz BAŞKARAHAN
Yorumlar (0 Yorum Eklendi):
Yorumunuzu Ekleyin